25 Mayıs 2025

ABD Ekonomisi: Karmaşık Sinyallerin Gölgesinde Artan Kırılganlık ve Politika İkilemleri

Mayıs 2025 itibarıyla ABD ekonomisi, bir süredir gözlemlediğimiz **karmaşık ve çelişkili sinyaller** sunmaya devam ediyor. Bir yanda, reel kişisel kullanılabilir gelirde bir artış ve işten çıkarmalarda düşüş gibi görece olumlu göstergeler mevcutken, diğer yanda tüketici güvenindeki keskin düşüş, düşük tasarruf oranları ve artan borçluluk gibi endişe verici işaretler belirginleşiyor. Bu durum, ekonominin genel büyüme hızında bir **yavaşlama eğilimi** olduğunu teyit ederken, geleceğe yönelik görünümdeki **belirsizliği** de artırıyor.

Hane halkı cephesine baktığımızda, tablo özellikle dikkat çekici. Michigan Üniversitesi Tüketici Güven Endeksi'ndeki son keskin düşüş, tüketicilerin geleceğe yönelik ekonomik duyarlılığının ne kadar hızla kötüleştiğini gösteriyor. Bu düşüş, reel gelirdeki artışla bir **çelişki** oluşturuyor ve hane halklarının gelir artışına rağmen kendilerini daha güvensiz hissettiğini ima ediyor. Aynı zamanda, kişisel tasarruf oranının hala tarihsel olarak düşük seviyelerde seyretmesi ve toplam tüketici borcunun nominal olarak artmaya devam etmesi, hane halklarının finansal **kırılganlığını** gözler önüne seriyor. Özellikle **subprime** kredi risk katmanlarında **reel** borç artışının devam etmesi, belirli segmentlerdeki finansal stresin arttığına işaret ediyor ki, bu durum finansal istikrar açısından yakından izlenmesi gereken bir risk faktörü. Tüketicilerin harcamalarını sürdürmek için tasarruflarını tüketmesi veya borçlanması, mevcut **tüketim** **dayanıklılığının** ne kadar sürdürülebilir olduğu konusunda soru işaretleri yaratıyor.

İşgücü piyasası, ekonominin hala görece güçlü kalan alanlarından biri olsa da, burada da bir **yumuşama eğilimi** belirginleşiyor. İş ilanlarındaki düşüş ve devam eden işsizlik başvurularındaki hafif artış, işgücü piyasasındaki sıkılığın zirvesinin geride kalmış olabileceğine dair **öncü sinyaller** veriyor. İşten ayrılma oranındaki (quit rate) düşüş de, çalışanların iş değiştirme konusunda eskisi kadar istekli veya güvende olmadığını düşündürüyor. Her ne kadar işsizlik oranı hala düşük kalsa da, bu **yumuşama**nın hızlanıp hızlanmayacağı, genel ekonomik görünüm için kritik önem taşıyor.

Konut piyasası ise yüksek **faiz oranları**nın doğrudan baskısı altında kalmaya devam ediyor. 30 yıllık sabit ipotek oranlarının hala yüksek seviyelerde seyretmesi, konut alım gücünü ciddi şekilde kısıtlıyor. Yeni konut izinlerindeki düşüş, gelecekteki inşaat aktivitesinde bir yavaşlamaya işaret ederken, yeni satışlar ve başlangıçlara ilişkin son verilerdeki artışlar istatistiksel olarak anlamlı değil ve piyasadaki genel **daralma** eğilimini değiştirmiyor. Yüksek envanter seviyeleri de piyasadaki dengeyi etkileyen bir diğer faktör.

Finansal sistemde ise, tüm ticari bankaların kredilerindeki temerrüt oranında hafif bir artış gözlemleniyor. Fed Guvernörü Cook'un konuşmasında da vurgulandığı gibi, ticari gayrimenkul kredileri ve bankaların faiz oranı riskine maruziyeti gibi belirli **kırılganlıklar** mevcut. Genel finansal sistemin 2008 krizine göre daha sağlam olduğu belirtilse de, bu spesifik alanlardaki stresin potansiyel bir **yayılma etkisi** yaratma riski göz ardı edilmemeli.

**Enflasyon** hala **Federal Rezerv**'in %2 hedefinin üzerinde seyrediyor ve özellikle kira gibi belirli kalemlerdeki **yapışkanlık** devam ediyor. İşgücü piyasasındaki **yumuşama**nın ücret baskılarını ne kadar azaltacağı ve **enflasyonun** ne zaman sürdürülebilir bir şekilde hedefe döneceği, Fed'in politika yol haritası için en büyük **belirsizlik** kaynağı.

Bu karmaşık tablo, **Federal Rezerv**'i zorlu bir **politika ikilemi** ile karşı karşıya bırakıyor. Bir yanda **enflasyonu** kontrol altına alma önceliği, diğer yanda ise ekonomideki **yavaşlama eğilimi** ve artan resesyon riski. Fed, **dual_mandate** hedefleri doğrultusunda **veri bağımlı** bir politika izlemeye devam edecek. FOMC üyelerinin uzun vadede faiz oranlarının düşeceğine dair projeksiyonları (FEDTARMD), piyasada faiz indirimi beklentilerini canlı tutsa da, bu indirimlerin zamanlaması ve hızı tamamen gelecek verilere bağlı olacak. Politika etkilerinin zaman içinde gecikmeli gelmesi (policy_lags) de Fed'in karar alma sürecini karmaşıklaştırıyor.

Önümüzdeki dönemde takip edeceğimiz kritik ekonomik takvim olayları, bu **belirsizlik** perdesini aralamada önemli rol oynayacak. Özellikle Fed Başkanı Powell'ın konuşması, FOMC toplantı tutanakları ve çeyreklik **GSYİH** verisi ile haftalık işsizlik başvuruları (ICSA), ekonominin gidişatına ve Fed'in olası adımlarına dair yeni ipuçları sunacaktır.

Bana kalırsa, mevcut veriler ve sinyaller, ekonominin bir **yavaşlama** sürecinde olduğunu ve hane halklarının finansal olarak daha **kırılgan** hale geldiğini net bir şekilde gösteriyor. İşgücü piyasasındaki **yumuşama**nın hızı ve **enflasyonun** kalıcılığı, önümüzdeki ayların en kritik belirleyicileri olacak. Fed'in bu **karmaşık sinyaller** ortamında **yumuşak inişi** başarıp başaramayacağı, büyük ölçüde gelen verilere vereceği akılcı ve dengeli tepkilere bağlı olacaktır. Ancak **belirsizlik** yüksek ve riskler aşağı yönlü eğilim gösteriyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder