ABD İşgücü Piyasası ve Ekonomik Belirsizlik Verileri - Sıkça Sorulan Sorular

 1. Sağlanan veriler hangi kurumlar tarafından derlenmiştir ve hangi dönemleri kapsamaktadır?

Sağlanan veriler, Amerika Birleşik Devletleri Çalışma İstatistikleri Bürosu (U.S. Bureau of Labor Statistics) ve Baker, Scott R., Bloom, Nick, Davis, Stephen J. gibi kaynaklardan alınmıştır. İşgücü verileri (İş İlanları, İşe Alımlar, Kendi İsteyen Ayrılmalar, İşten Çıkarmalar) genellikle Aralık 2020'den Mart 2025'e kadar olan dönemi kapsarken, Ekonomik Politika Belirsizlik Endeksi Ocak 2020'den Nisan 2025'e kadar olan bir dönemi kapsamaktadır.

2. "JTSJOL" veri serisi neyi ifade eder ve son durumu nasıldır?

"JTSJOL", Tarım Dışı Toplam İş İlanlarını (Job Openings: Total Nonfarm) bin kişi düzeyinde ve mevsimsellikten arındırılmış olarak göstermektedir. Sağlanan verilere göre, Mart 2025 itibarıyla son değer 7192 bindir. Bu değer bir önceki aya (Şubat 2025'e) göre 288 bin (%3.85) azalmış, bir önceki yılın aynı ayına (Mart 2024'e) göre ise 901 bin (%11.13) azalmıştır.

3. "JTSHIL" veri serisi ne anlama gelir ve son trendler nelerdir?

"JTSHIL", Tarım Dışı Toplam İşe Alımları (Hires: Total Nonfarm) bin kişi düzeyinde ve mevsimsellikten arındırılmış olarak göstermektedir. Mart 2025 itibarıyla son değer 5411 bindir. Bu değer bir önceki aya (Şubat 2025'e) göre 41 bin (%0.76) artmış, bir önceki yılın aynı ayına (Mart 2024'e) göre ise 61 bin (%1.11) azalmıştır.

4. "JTSQUL" ve "JTSLDL" serileri arasındaki temel fark nedir?

"JTSQUL", Tarım Dışı Toplam İşten Ayrılmaları (Quits: Total Nonfarm) ifade eder ve bu genellikle çalışanların kendi istekleriyle işlerinden ayrılmalarını gösterir. "JTSLDL" ise Tarım Dışı Toplam İşten Çıkarmaları (Layoffs and Discharges: Total Nonfarm) ifade eder ve bu işveren tarafından yapılan işten çıkarmaları gösterir. Yani birisi çalışanın kendi kararı, diğeri ise işverenin kararı sonucu gerçekleşen işten ayrılmaları temsil eder.

5. Mart 2025 itibarıyla işten ayrılma ve işten çıkarma rakamları ne durumdadır?

Mart 2025 itibarıyla, Kendi İsteyen Ayrılmalar (JTSQUL) 3332 bin olarak kaydedilmiştir. Bu değer bir önceki aya göre 82 bin (%2.52) artmış, bir önceki yılın aynı ayına göre ise 3 bin (%0.09) gibi çok az artmıştır. İşten Çıkarmalar (JTSLDL) ise aynı dönemde 1558 bin olarak kaydedilmiştir. Bu değer bir önceki aya göre 222 bin (%12.47) keskin bir düşüş göstermiş, bir önceki yılın aynı ayına göre ise 56 bin (%3.47) azalmıştır.

6. Amerika Birleşik Devletleri Ekonomik Politika Belirsizlik Endeksi (USEPUINDXD) neyi ölçer?

Ekonomik Politika Belirsizlik Endeksi, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ekonomik politika belirsizlik düzeyini ölçmektedir. Genellikle gazete makalelerindeki ekonomik ve politika belirsizliğiyle ilgili kelimelerin sıklığı gibi çeşitli göstergeler kullanılarak hesaplanır. Yüksek bir endeks değeri, ekonomik politika konusunda daha fazla belirsizlik olduğunu gösterir.

7. Ekonomik Politika Belirsizlik Endeksi'nin son değeri nasıldır ve bu ne anlama gelebilir?

Nisan 2025 itibarıyla Ekonomik Politika Belirsizlik Endeksi'nin son değeri 560.19 olarak kaydedilmiştir. Bu değer, Mart 2025'teki 328.43 değerine göre 175.24 (%53.36) gibi oldukça yüksek bir artış göstermiştir. Bu önemli yükseliş, son dönemde ABD'de ekonomik politika konusunda belirsizliğin kayda değer şekilde arttığını düşündürmektedir. Endeksin maksimum değeri (560.19) Nisan 2020'deki değeriyle aynıdır, bu da mevcut belirsizlik seviyesinin geçmişteki yüksek seviyelere ulaştığını göstermektedir.

8. Genel olarak, Mart/Nisan 2025 itibarıyla ABD işgücü piyasası ve ekonomik belirsizlik verileri ne gibi bir tablo çiziyor?

Mart 2025 itibarıyla işgücü piyasası verileri (İş İlanları, İşe Alımlar, Kendi İsteyen Ayrılmalar, İşten Çıkarmalar), özellikle İş İlanları ve İşten Çıkarmalar serilerindeki aylık ve yıllık düşüşlerle genel olarak bir miktar yumuşama işaretleri göstermektedir. Kendi İsteyen Ayrılmalar sabit kalırken, İşe Alımlar küçük bir aylık artışa rağmen yıllık bazda düşmüştür. Bununla birlikte, Nisan 2025'teki Ekonomik Politika Belirsizlik Endeksi'ndeki keskin yükseliş, ekonomik politika cephesinde önemli bir belirsizlik artışına işaret etmektedir. Bu durum, işgücü piyasasındaki eğilimlerin gelecekteki seyrini etkileyebilecek potansiyel riskleri beraberinde getirmektedir.