3 Mayıs 2025

ABD İşgücü Piyasasında Çelişkili Sinyaller: İş Başvuruları Artarken İş İlanları Düşüyor - Ekonomik Görünüm Bulanıklaşıyor

  Amerika Birleşik Devletleri ekonomisinin temel direklerinden biri olan işgücü piyasasının mevcut durumunu ve geleceğe yönelik potansiyel yönelimlerini analiz etmek üzere, `federal_reserve_economic_data` kaynağından sağlanan iki kritik `macroeconomics` göstergesini, İşsizlik Sigortası İlk Başvuruları (ICSA) ve Toplam Tarım Dışı İş İlanları (JTSJOL) verilerini derinlemesine inceledim. Bu iki veri serisi, işgücü piyasasındaki arz ve talep dengesini anlamak ve ekonomik aktivitenin genel sağlığı hakkında önemli çıkarımlar yapmak için hayati öneme sahiptir. Yapılan `basic_statistical_analysis` ve `causation_analysis` sonuçları, işgücü piyasasında belirgin bir yavaşlama sinyali vermekte olup, bu durumun ABD ekonomisi üzerindeki potansiyel etkileri kapsamlı bir `fundamental_analysis` ile değerlendirilmiştir.

-   **Veri Setleri ve Metadata Özeti**

Analiz edilen veri setleri, ABD işgücü piyasasının iki farklı yönünü yansıtmaktadır. Seri A (ICSA), haftalık olarak yayınlanan ve işsizlik sigortası için ilk kez başvuran kişi sayısını gösteren bir veridir. Bu veri, işten çıkarmaların veya iş kaybının bir göstergesi olarak ekonomik aktivitedeki ani değişimleri izlemek için kullanılır. Seri C (JTSJOL) ise aylık olarak yayınlanan ve toplam tarım dışı sektördeki açık iş pozisyonlarının sayısını gösteren bir veridir. Bu veri, işgücü talebinin bir ölçütü olarak işverenlerin yeni personel arayışını yansıtır. Her iki seri de mevsimsel olarak ayarlanmıştır.

-   **Temel İstatistiksel Bulgular ve Yorumları**

Sağlanan istatistiksel analiz sonuçları, her iki veri serisinin de kendi içinde ve birbirleriyle ilişkili olarak önemli eğilimler sergilediğini göstermektedir:

*   **Seri A (ICSA - İşsizlik Sigortası İlk Başvuruları):**

    *   **Betimleyici İstatistikler Yorumu:**

        *   Minimum: 193,000. Veri setindeki en düşük değer, işten çıkarmaların en az olduğu dönemi temsil eder.

        *   Maximum: 260,000. Veri setindeki en yüksek değer, işten çıkarmaların arttığı ve işgücü piyasasında potansiyel bir zayıflamanın yaşandığı anları gösterir.

        *   Ortalama: 222,908. Bu değer, gözlem dönemi boyunca haftalık ortalama işsizlik başvurusu sayısını verir.

        *   Standart Sapma: 13,351. Ortalamadan sapmanın nispeten düşük olduğunu gösterir, ancak yine de dönem içinde belirgin dalgalanmalar yaşanmıştır.

        *   Change Aylık (son değer 241,000 - sondan bir önceki değer 223,000): +18,000. Son haftada bir önceki haftaya göre %8.07'lik bir artış yaşanmıştır. Bu, kısa vadede işten çıkarmalarda belirgin bir yükselişe işaret etmektedir.

        *   Change -Yıllık (son değer 241,000 ile bir önceki yılın aynı haftası 209,000 arasındaki fark): +32,000. Bir yıl öncesine göre %15.31'lik bir artış söz konusudur. Bu yıllık değişim, işgücü piyasasında bir yıl öncesine kıyasla belirgin bir gevşeme olduğunu göstermektedir.

    *   **Trend Analizi Yorumu:** Eğim (slope) değeri 18.54 gibi küçük ve R-kare değeri 0.002 gibi çok düşük çıkmıştır. Bu, veri setinin tamamı boyunca doğrusal bir trendin istatistiksel olarak anlamlı olmadığını gösterir. Ancak bu, kısa vadeli veya belirli alt dönemlerde trendlerin olmadığı anlamına gelmez.

    *   **Dağılım Analizi Yorumu:** Çarpıklık (skewness) 0.58, basıklık (kurtosis) 0.43'tür. Dağılım hafif sağa çarpıktır ve normal dağılıma göre daha az sivridir. Shapiro testi p-değeri (0.011) %5 anlamlılık düzeyinde normal dağılım varsayımını reddeder, bu da verinin normal dağılmadığını gösterir.

    *   **Aykırı Değerler Yorumu:** Belirlenen aykırı değerler (253,000, 258,000, 260,000, 258,000, 259,000), bazı haftalarda işsizlik başvurularında belirgin sıçramalar yaşandığını göstermektedir. Bu sıçramalar, belirli sektörel sorunları, mevsimsel etkileri veya dönemsel ekonomik şokları yansıtabilir.

    *   **Otokorelasyon Yorumu:** Otokorelasyon katsayıları, özellikle ilk laglarda yüksek ve pozitif (0.68) çıkmıştır. Bu, bir haftadaki işsizlik başvurusu sayısının bir önceki haftadaki sayıyla güçlü bir şekilde ilişkili olduğunu gösterir. Bu durum, işten çıkarma eğilimlerinin veya işe alım/çıkarma süreçlerinin zaman içinde bir miktar kalıcılığa sahip olduğunu düşündürür. Güven aralıkları, otokorelasyonun ilk laglarda istatistiksel olarak anlamlı olduğunu teyit eder.

    *   **Sezonsallık Yorumu:** Sağlanan sezonsallık endeksleri (haftalık veri için aylık endeksler şeklinde görünse de), yılın belirli dönemlerinde (örneğin, 5, 6, 7, 8, 9, 10. haftalar) işsizlik başvurularında artışlar olduğunu, diğer dönemlerde (örneğin, 0, 1, 2, 3, 4, 11. haftalar) ise düşüşler olduğunu göstermektedir. Bu, mevsimsel işten çıkarmaların veya işe alımların ICSA verisi üzerinde etkili olduğunu doğrular.

    *   **Regresyon ve ARIMA Analizi Yorumu:** Regresyon analizi, zamanla istatistiksel olarak anlamlı bir doğrusal trend olmadığını gösterir (p-değeri 0.600). ARIMA(5,1,0) modeli, verinin durağan olmadığını (entegre 1) ve geçmiş değerlerle bir miktar ilişkisi olduğunu (AR(5) bileşeni) ima eder, ancak AR katsayılarının çoğu istatistiksel olarak anlamlı değildir (yüksek p-değerleri). Model uyumu (Log Likelihood, AIC, BIC) verinin yapısını tam olarak yakalayamadığını düşündürebilir.

*   **Seri C (JTSJOL - Toplam Tarım Dışı İş İlanları):**

    *   **Betimleyici İstatistikler Yorumu:**

        *   Minimum: 7,103,000. Gözlem dönemindeki en düşük iş ilanı sayısı, işgücü talebinin en zayıf olduğu noktayı gösterir.

        *   Maximum: 8,585,000. Gözlem dönemindeki en yüksek iş ilanı sayısı, işgücü talebinin en güçlü olduğu noktayı gösterir.

        *   Ortalama: 7,772,937.5. Gözlem dönemi boyunca aylık ortalama iş ilanı sayısını verir.

        *   Standart Sapma: 446,370. İş ilanı sayısında dönem içinde belirgin bir değişkenlik olduğunu gösterir.

        *   Change Aylık (son değer 7,192,000 - sondan bir önceki değer 7,480,000): -288,000. Son ayda bir önceki aya göre %-3.85'lik bir düşüş yaşanmıştır. Bu, işgücü talebinde belirgin bir zayıflamaya işaret etmektedir.

        *   Change -Yıllık (son değer 7,192,000 ile bir önceki yılın aynı ayı 8,093,000 arasındaki fark): -901,000. Bir yıl öncesine göre %-11.13'lük bir düşüş söz konusudur. Bu yıllık değişim, işgücü talebinin bir yıl öncesine kıyasla önemli ölçüde azaldığını göstermektedir.

    *   **Trend Analizi Yorumu:** Eğim (slope) değeri -67.419 gibi negatif ve R-kare değeri 0.517 gibi orta düzeydedir. Bu, gözlem dönemi (Aralık 2023 - Mart 2025) boyunca iş ilanı sayısında istatistiksel olarak anlamlı ve belirgin bir düşüş trendi olduğunu gösterir.

    *   **Dağılım Analizi Yorumu:** Çarpıklık (skewness) 0.47, basıklık (kurtosis) -0.78'dir. Dağılım hafif sağa çarpıktır ve normal dağılıma göre daha basıktır. Shapiro testi p-değeri (0.314) %5 anlamlılık düzeyinde normal dağılım varsayımını reddetmez.

    *   **Aykırı Değerler Yorumu:** Analiz sonuçlarında herhangi bir aykırı değer tespit edilmemiştir.

    *   **Otokorelasyon ve Sezonsallık Yorumu:** Bu analiz sonuçları sağlanmamıştır, muhtemelen veri setinin kısa olmasından kaynaklanmaktadır.

    *   **Regresyon ve ARIMA Analizi Yorumu:** Regresyon analizi, zamanla istatistiksel olarak anlamlı negatif bir trend olduğunu teyit eder (p-değeri 0.002). ARIMA(5,1,0) modeli, verinin durağan olmadığını (entegre 1) ve geçmiş değerlerle bir miktar ilişkisi olabileceğini ima eder, ancak AR katsayılarının çoğu istatistiksel olarak anlamlı değildir. Sigma2 değeri istatistiksel olarak anlamlıdır (p-değeri 0.048).

-   **Verilerin ABD Ekonomisi İçin Anlamı ve Tarihsel Bağlam**

ICSA ve JTSJOL verileri, ABD işgücü piyasasının sağlığının kritik göstergeleridir. İCSA'daki artış, işten çıkarmaların arttığını ve işgücü piyasasının gevşediğini gösterir. JTSJOL'daki düşüş ise işverenlerin yeni personel arayışının azaldığını, yani işgücü talebinin düştüğünü gösterir. Bu iki göstergenin aynı anda zayıflaması, işgücü piyasasında belirgin bir yavaşlama yaşandığına işaret eder.

Tarihsel bağlamda, işsizlik başvurularının artması ve iş ilanı sayısının düşmesi, genellikle ekonomik yavaşlama veya `recession` dönemlerinin öncü sinyalleridir. Örneğin, geçmiş `recession` dönemlerinde (2008 Finans Krizi, COVID-19 pandemisi başlangıcı gibi), ICSA verileri hızla yükselmiş ve JTSJOL verileri keskin düşüşler kaydetmiştir. Şu anki veriler, bu tür keskin hareketler kadar dramatik olmasa da, işgücü piyasasının tepe noktasını geride bıraktığına ve bir soğuma sürecine girdiğine dair güçlü kanıtlar sunmaktadır.

`inflation` ile mücadele etmek için Fed'in uyguladığı `monetary_policy` sıkılaştırmasının (faiz artışları), ekonomik aktiviteyi yavaşlatarak işgücü piyasasını soğutması beklenir. Mevcut ICSA artışı ve JTSJOL düşüşü, bu politikaların etkili olmaya başladığını göstermektedir. Ancak, bu soğumanın kontrollü bir "soft landing" mi olacağı, yoksa bir `recession`'a mı yol açacağı henüz net değildir.

Geçmiş analizlere bakıldığında (Analiz ID 91, 90, 89, 88, 87, 86, 85), Tarım Dışı İstihdam (PAYEMS) verisinin hala artış gösterdiği ancak hızının yavaşladığı, İşsizlik Oranı (UNRATE) verisinin ise düşük seviyelerde seyretmekle birlikte hafif bir yükseliş eğiliminde olduğu görülmüştü. Bu analiz, ICSA ve JTSJOL verileriyle birlikte değerlendirildiğinde, işgücü piyasasının genel görünümünün daha da netleştiğini göstermektedir: İstihdam artışı yavaşlıyor, işsizlik başvuruları artıyor ve iş ilanı sayısı düşüyor. Bu, işgücü piyasasının genel olarak zayıfladığını teyit eden tutarlı bir tablodur.

-   **Blog Haberleri Entegrasyonu**

Sağlanan blog haberleri, veri analizimizle örtüşen ve ek bağlam sağlayan önemli bilgiler içermektedir:

*   "ABD Ekonomisi ve Fed Faiz Kararları Analizi -Mart 2025" başlıklı blog, PAYEMS ve UNRATE verilerini analiz ederek işgücü piyasasının hala güçlü olduğunu ancak bazı yavaşlama sinyalleri verdiğini belirtiyordu. Bizim ICSA ve JTSJOL analizimiz, bu yavaşlama sinyallerinin arttığını ve işgücü talebinin düştüğünü göstererek bu analizi desteklemektedir. Blogdaki "işgücü piyasasının hala güçlü bir ivmeyle büyüdüğünü teyit etmektedir" ifadesi, Mart 2025 verilerine dayanıyordu. Ancak Nisan 2025 ICSA verisi ve Mart 2025 JTSJOL verisi, bu ivmenin azaldığını ve hatta tersine döndüğünü göstermektedir.

*   "Fed Faiz Kararı: Piyasa Ne Bekliyor?" başlıklı blog, piyasanın Mart 2025'te faiz oranlarının sabit kalmasını beklediğini ve `enflasyon`un mevcut seviyelerde kalacağına dair bir beklenti olduğunu belirtiyordu. Fed'in `monetary_policy` kararları, işgücü piyasası verilerinden büyük ölçüde etkilenir. İşgücü piyasasındaki mevcut zayıflama sinyalleri, Fed'in gelecekteki toplantılarda faiz artışlarını durdurma veya hatta faiz indirimine gitme baskısını artırabilir.

*   "Gross Domestic Product, 1st Quarter 2025 (Advance Estimate)" haberi, 2025'in ilk çeyreğinde reel `GDP`'nin yıllık bazda %0.3 daraldığını bildirmektedir. Bu daralma, işgücü piyasasındaki zayıflama sinyalleriyle tutarlıdır. Ekonomik aktivitedeki genel yavaşlama, şirketlerin işe alımları azaltmasına (JTSJOL düşüşü) ve hatta işten çıkarmalara başlamasına (ICSA artışı) neden olmaktadır.

*   "Personal Income and Outlays, March 2025" haberi, Mart 2025'te kişisel gelirin ve kişisel tüketim harcamalarının (PCE) arttığını göstermektedir. Tüketici harcamalarındaki bu artış, işgücü piyasasındaki zayıflamaya rağmen tüketici talebinin hala bir miktar direnç gösterdiğini ima edebilir. Ancak, işsizlik başvurularındaki artış devam ederse, bu durum gelecekte tüketici harcamalarını olumsuz etkileyebilir.

*   Büyük Buhran'a ilişkin bloglar ("Büyük Buhran: Umutsuzluk Çağı" ve "Karanlığın Başlangıcı"), 1929 Borsa Çöküşü'nün ardından sanayi üretiminin yarı yarıya azaldığı ve banka iflaslarının yaşandığı bir dönemi anlatmaktadır. Mevcut işgücü piyasası verileri, o dönemin yıkıcı boyutlarından çok uzaktır. Ancak, tarihsel olarak işgücü piyasasındaki bozulmanın ekonomik krizlerin temel bir bileşeni olduğunu hatırlatması açısından önemlidir. Şu anki durum, o döneme kıyasla çok daha kontrollü ve politika yapıcıların müdahale kapasitesi daha yüksektir.

-   **Neden-Sonuç Analizi**

ICSA ve JTSJOL verileri arasındaki ilişki, işgücü piyasasındaki arz ve talep dinamiklerinin bir yansımasıdır. Teorik olarak, iş ilanı sayısı (talep) düştüğünde ve işsizlik başvuruları (arz fazlası/iş kaybı) arttığında, bu durum işgücü piyasasının gevşediğini ve potansiyel olarak genel ekonomik aktivitenin yavaşladığını gösterir.

*   **Neden:** Fed'in `inflation` ile mücadele etmek için uyguladığı sıkı `monetary_policy`, kredi maliyetlerini artırmış ve ekonomik aktiviteyi yavaşlatmıştır. Küresel ekonomik belirsizlikler (ticaret savaşları, jeopolitik gerilimler gibi bloglarda bahsedilen faktörler) ve iç ekonomik zorluklar (bölgesel bankacılık krizinin potansiyel etkileri gibi) da şirketlerin yatırım ve istihdam kararlarını etkilemektedir.

*   **Sonuç:** Bu faktörler, şirketlerin yeni pozisyon açma isteğini azaltmakta (JTSJOL düşüşü) ve bazı durumlarda mevcut çalışanları işten çıkarmalarına neden olmaktadır (ICSA artışı). İşgücü piyasasındaki bu zayıflama, tüketici güvenini ve harcamalarını olumsuz etkileyebilir, bu da `GDP` büyümesini daha da yavaşlatabilir veya bir `recession`'a yol açabilir. İşsizlik oranının (UNRATE) gelecekte artması beklenir.

Bu neden-sonuç zinciri, ekonomik modellerde sıkça görülen bir döngüdür. İşgücü piyasasındaki değişimler, genellikle ekonomik döngünün önemli bir göstergesidir.

-   **Temel Analiz**

Sağlanan makroekonomik veriler ışığında ABD ekonomisinin temel analizi şu şekildedir:

*   **Ekonomik Sağlık:** İşgücü piyasası, son verilere göre belirgin bir soğuma eğilimindedir (ICSA artışı, JTSJOL düşüşü). Reel `GDP`'nin 2025'in ilk çeyreğinde daralması, genel ekonomik aktivitenin zayıfladığını teyit etmektedir. Tüketici harcamaları hala bir miktar direnç gösterse de, işgücü piyasasındaki zayıflama bu durumu tehdit etmektedir. Genel olarak, ekonomik sağlık görünümü, önceki dönemlere göre daha kırılgan ve belirsizdir.

*   **Büyüme Potansiyeli:** Kısa vadeli büyüme potansiyeli, işgücü piyasasındaki yavaşlama ve `GDP` daralması nedeniyle sınırlıdır. Orta vadede büyüme, Fed'in politikalarına, `inflation`'ın seyrine ve küresel ekonomik koşullara bağlı olacaktır. Uzun vadeli büyüme potansiyeli, teknolojik yenilikler, verimlilik artışları ve demografik faktörler gibi yapısal unsurlara bağlıdır. Mevcut veriler, kısa vadede büyüme risklerinin arttığını göstermektedir.

*   **Riskler:** Karşı karşıya olunan temel riskler şunlardır:

    *   **Resesyon Riski:** İşgücü piyasasındaki zayıflamanın hızlanması ve `GDP`'nin art arda çeyreklerde daralması `recession` riskini artırmaktadır.

    *   **Enflasyon Riski:** İşgücü piyasası soğusa da, `inflation` hala Fed'in hedefinin üzerinde kalabilir, bu da Fed'in `monetary_policy` gevşetme kabiliyetini sınırlayabilir.

    *   **Finansal İstikrar Riskleri:** Bölgesel bankacılık sektöründeki hassasiyetler ve genel finansal koşullardaki sıkılaşma, ekonomik aktiviteyi daha da baskılayabilir.

    *   **Küresel Riskler:** Ticaret gerilimleri ve jeopolitik istikrarsızlık, ABD ekonomisi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.

-   **Ekonomik Tahminler**

Mevcut veriler ve analizler ışığında ekonomik tahminlerim şunlardır:

*   **Kısa Vade (Önümüzdeki 3-6 Ay):** İşgücü piyasasında soğuma devam edecek. ICSA verilerinde dalgalanmalarla birlikte genel bir artış eğilimi, JTSJOL verilerinde ise düşüş eğilimi sürecektir. `UNRATE`'in hafifçe yükselmesi beklenir. `GDP` büyümesi zayıf kalabilir veya bir miktar daha daralma görülebilir. Tüketici harcamaları, işgücü piyasasındaki zayıflamanın etkilerini hissetmeye başlayabilir. Fed'in faiz oranlarını sabit tutması veya piyasa koşullarına bağlı olarak küçük bir indirim sinyali vermesi olasıdır.

*   **Orta Vade (Önümüzdeki 6-18 Ay):** Ekonominin bir `recession`'a girme olasılığı artmıştır. Eğer işgücü piyasasındaki zayıflama hızlanırsa, bu durum tüketici harcamalarını ve yatırımları ciddi şekilde etkileyebilir. Fed, `recession` riskini azaltmak için faiz indirimlerine başlayabilir. `Inflation`'ın bir miktar daha düşmesi, ancak Fed'in hedef seviyesine ulaşması zaman alması muhtemeldir. İşsizlik oranının daha belirgin bir şekilde yükselmesi beklenir.

*   **Uzun Vade (18 Ay ve Sonrası):** Orta vadede bir `recession` yaşanırsa, bu dönemin ardından bir toparlanma süreci başlayacaktır. Toparlanmanın hızı, politika tepkilerine (hem `monetary_policy` hem de `fiscal_policy`) ve yapısal faktörlere bağlı olacaktır. Uzun vadede ekonomik büyüme potansiyeli, verimlilik artışları, teknolojik gelişmeler ve küresel ekonomik entegrasyonun seyrine göre şekillenecektir. İşgücü piyasasının yeniden dengeye oturması ve işsizlik oranının doğal seviyesine yaklaşması beklenir.

-   **Sonuç**

ICSA ve JTSJOL verileri, ABD işgücü piyasasında belirgin bir yavaşlama yaşandığını net bir şekilde göstermektedir. İşsizlik başvurularındaki artış ve iş ilanı sayısındaki düşüş, ekonomik aktivitedeki genel soğuma ve 2025'in ilk çeyreğindeki `GDP` daralması ile tutarlıdır. Bu durum, kısa ve orta vadede `recession` riskini artırmaktadır. Fed'in `monetary_policy` kararları, işgücü piyasasındaki bu gelişmelerden büyük ölçüde etkilenecektir. Politika yapıcıların, `inflation` ile mücadele ederken ekonomik büyümeyi destekleme arasındaki hassas dengeyi yönetmesi gerekmektedir. İşgücü piyasasındaki gelişmelerin yakından izlenmesi, ekonomik görünümün netleşmesi açısından kritik öneme sahiptir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder