11 Mayıs 2025

ABD Resesyon Riski ve Göstergeleri - Mayıs 2025

Forbes'ta yer alan "ABD Resesyona Ne Kadar Yakın? İşte Önemli Göstergeler Neler Diyor" başlıklı makaleden alınan önemli noktaları ve temaları özetlemektedir. Makale, Başkan Donald Trump'ın tarife politikalarının ekonomik etkileri ve ABD ekonomisinin bir resesyon yaşama olasılığı üzerine odaklanmaktadır.

Ana Temalar ve Önemli Fikirler:


  1. Resesyon Riskinin Yüksek Kalması: Makale, Wall Street ve Main Street'te resesyon korkularının devam ettiğini ve ABD'nin bir resesyonla karşı karşıya kalma olasılığının "hala normalden yüksek" olduğunu belirtmektedir.

  • Goldman Sachs'ın Görüşü: Goldman Sachs, önümüzdeki 12 ay içinde ABD'de resesyon olasılığını %45 olarak teyit etmiştir. Baş ekonomist Jan Hatzius, "olay odaklı bir gerileme" olasılığının hala yüksek olduğunu belirtmiştir. Bu durum, "bazı duraklatılmış 'karşılıklı' tarifelerin yine de yürürlüğe girme riskinin hala anlamlı olduğu" beklentisiyle ilişkilendirilmektedir.

  • Diğer Uzmanların Görüşleri: Wall Street'teki görüşler farklılık göstermektedir. UBS Wealth Management'tan Solita Marcelli, "ticaret anlaşmaları üzerinde mutabık kalındıkça ve tarifeler azaldıkça" ABD'nin bu yıl "tam teşekküllü bir resesyondan" kaçınmasını beklediğini yazmıştır. Apollo Global Management'ın baş ekonomisti Torsten Slok, ABD'nin "Gönüllü Ticaret Sıfırlama Resesyonu"na girme olasılığının %90 olduğuna inanmaktadır. Bank of America CEO'su Brian Moynihan, bankasının temel ekonomik tahmininin bu yıl bir resesyon öngörmediğini belirtirken, Morgan Stanley %40, JPMorgan Chase ise %60 olasılıkla resesyon beklemektedir.

  1. Resesyon Tanımı ve GDP: Resesyonun teknik tanımı, gayri safi yurt içi hasılada (GDP) iki çeyrek üst üste negatif büyümedir. ABD'nin son çeyrekte 2022'den bu yana ilk kez negatif GDP büyümesi kaydettiği belirtilmiştir. Ancak, resesyonun en yaygın kabul gören belirleyicisi olan Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu (NBER), resesyonu "ekonomik aktivitede geniş çaplı ve birkaç aydan uzun süren önemli bir düşüş" olarak tanımlamaktadır. Bu, Q2 GDP'nin negatif olması durumunda bile, hızlı bir toparlanma yaşanması halinde ABD ekonomisinin "tam teşekküllü bir resesyona sürüklenmekten kaçınabileceği" anlamına gelmektedir.

  2. İşgücü Piyasası Göstergeleri: İşgücü piyasası göstergeleri henüz belirgin bir resesyon sinyali vermemektedir. Nisan ayında işverenler beklenenden fazla istihdam sağlamış ve işsizlik oranı %4,2 olarak kalmıştır. İşsizlik oranı, Mayıs 2024'ten bu yana %4 ile %4,2 arasında değişmekte ve "sağlıklı tarihsel normun iyi içinde" yer almaktadır.

  • Sahm Kuralı: Sahm kuralı {sahm_rule}, işsizlik oranının üç aylık ortalamasının, önceki yılın en düşük üç aylık ortalamasına kıyasla %0,5 yükseldiğinde bir resesyonun başladığını öngörmektedir. Ancak bu göstergenin şu ana kadar bir resesyon olasılığını, geçen yaz zirve yaptığı zamana göre "çok daha düşük" gösterdiği belirtilmiştir.

  1. Tarife Politikalarının Etkisi: Makale, Trump'ın "sıklıkla değişen tarife politikalarının ekonomi üzerindeki etkisine" vurgu yapmaktadır. Özellikle Torsten Slok, Trump'ın ticaret politikalarının "etkili olmayan bir şekilde uygulandığı" eleştirisini getirmiştir.

  2. Trump Yönetiminin Resesyon Beklentisi: Trump yönetimi yetkilileri resesyon beklentilerine katılmamaktadır. Hazine Bakanı Scott Bessent, "verilerde resesyonda olduğumuzu gösteren hiçbir şeyin olmadığını" iddia etmiştir. Ulusal Ekonomi Konseyi direktörü Kevin Hassett, 2025'te resesyon beklemediğini belirtmiş ve CEO'larla yapılan görüşmelerin "tarifeler üzerindeki belirsizliğin" ekonomi üzerinde "büyük bir yük" olmayacağını gösterdiğini söylemiştir. Trump'ın kendisi de resesyondan endişe etmediğini, ancak potansiyel bir zayıflığı eski Başkan Joe Biden dönemindeki ekonominin kalıntılarına bağladığını belirtmiştir.

  3. Emtia Piyasalarının Sinyalleri: Altın ve petrol fiyatlarındaki hareketler, küresel resesyon korkularının hala mevcut olduğunu göstermektedir. Altın fiyatları bu yıl %20'den fazla artarak rekor seviyelere ulaşmış, bu da yatırımcıların "tarihi güvenli liman varlığına akın etmesine" işaret etmektedir. Brent Ham Petrol fiyatları ise, tüccarların ekonomik aktivite yavaşladıkça küresel petrol talebinde potansiyel bir zayıflığa karşı hazırlık yapmalarıyla, bu ay 2021'den bu yana en düşük seviyelerine inmiştir.

  4. Tüketici Güveni: Tüketici güveni, Amerikalıların olası bir resesyona hazırlandığına işaret eden "belki de en endişe verici sinyaldir". Conference Board'un tüketici güven anketinin Nisan ayında 2020'den bu yana en düşük seviyesine gerilediği ve Michigan Üniversitesi'nin tüketici güven anketinin Ocak'tan Nisan'a kadar 1990'dan bu yana en büyük üç aylık düşüşünü kaydettiği belirtilmiştir. Ancak harcamalar hala güçlüdür; Mart perakende satışları, Ocak'tan Şubat'a göre %1,4 artış göstermiştir.

Sonuç:

Makale, ABD ekonomisinin bir resesyonla karşı karşıya kalma olasılığının çeşitli göstergeler tarafından hala yüksek olarak değerlendirildiğini ortaya koymaktadır. Özellikle tarife politikaları ve küresel ekonomik yavaşlama endişeleri bu olasılığı artırmaktadır. Ancak işgücü piyasası henüz belirgin bir zayıflık göstermemekte ve tüketici harcamaları güçlü kalmaktadır. Farklı ekonomik kurum ve uzmanların resesyon beklentileri arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır, ancak genel eğilim riskin göz ardı edilemeyeceğini göstermektedir. Emtia fiyatları ve düşen tüketici güveni de olası bir ekonomik gerilemeye işaret eden ek sinyallerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder