10 Mayıs 2025

ABD Ekonomisinin Nabzı: Tüketimdeki Yavaşlama ve GSYİH Durağanlaşması

ABD Ekonomisinin Nabzı: Tüketimdeki Yavaşlama ve GSYİH Durağanlaşması - Artan Riskler ve Fed'in Denge Arayışı

**Giriş ve Genel Değerlendirme**

Bu analiz raporu, Amerika Birleşik Devletleri ekonomisinin 2020'nin ilk çeyreğinden 2025'in ilk çeyreğine kadar olan dönemdeki temel dinamiklerini, özellikle Reel Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) ve Reel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) verileri üzerinden incelemektedir. Sağlanan veriler (PCECC96, PCDGCC96, PCNDGC96, PCESVC96, GDPC1), çeyreklik bazda, Milyar Zincirlenmiş 2017 Doları cinsinden Mevsimsel Düzeltilmiş Yıllık Oranlar olarak sunulmuştur ve U.S. Bureau of Economic Analysis kaynaklıdır.

Rapor, bu temel göstergelerdeki trendleri, son dönemdeki değişimleri ve bu değişimlerin ekonomik anlamını, geçmiş analizlerimizden elde edilen işgücü piyasası ve enflasyon verileriyle, ayrıca güncel haber ve raporlardaki diğer ekonomik göstergeler ve Federal Rezerv'in son politika kararlarıyla (7 Mayıs 2025) ilişkilendirerek kapsamlı bir değerlendirme sunmaktadır. Amacımız, mevcut ekonomik görünümü anlamak, karşılaşılan riskleri belirlemek ve geleceğe yönelik olası senaryolar hakkında gerekçeli çıkarımlar yapmaktır.

Yapılan analizler, 2025 yılının ilk çeyreğinde ABD ekonomisinde belirgin bir büyüme yavaşlaması yaşandığını, bunun temelinde tüketim harcamalarındaki ivme kaybının yattığını ve özellikle dayanıklı mal harcamalarındaki düşüşün dikkat çekici olduğunu göstermektedir. Bu durum, işgücü piyasasındaki soğuma sinyalleri ve yapışkan enflasyonla birleştiğinde, Fed'in de teyit ettiği gibi, stagflasyon ve resesyon risklerinin arttığı karmaşık bir tablo ortaya koymaktadır.

**1 - {econometrics_expert} Verinin genel karakteristikleri**

Bir ekonometrici gözüyle, sağlanan temel veriler (PCE ve GSYİH serileri) ve bunların son dönemdeki hareketleri, ekonomik aktivitenin nabzını tutmak için kritik öneme sahiptir. Elimizdeki çeyreklik veriler (2020 Q1 - 2025 Q1), bu dönemdeki büyük ekonomik şokları (COVID-19 pandemisi) ve ardından gelen toparlanma ile son dönemdeki yavaşlama sinyallerini net bir şekilde yansıtmaktadır.

Mevcut veri setindeki serilerin son değerleri ve bir önceki çeyreğe (2024 Q4) göre değişimleri şu şekildedir:

*   **Reel Kişisel Tüketim Harcamaları (PCECC96):**
    *   Son Değer (2025-01-01): 16345.56 Milyar $
    *   Bir Önceki Değer (2024-10-01): 16273.191 Milyar $
    *   Çeyreklik Değişim Farkı: +72.369 Milyar $
    *   Çeyreklik Yüzdesel Değişim: Yaklaşık +%0.44
    *   *Yorum:* Toplam tüketim harcamaları artmaya devam etse de, bir önceki çeyrekteki (2024 Q4) yaklaşık %0.99'luk artışa kıyasla büyüme hızı belirgin şekilde yavaşlamıştır. Bu, tüketici talebinde bir ivme kaybına işaret etmektedir.

*   **Reel Kişisel Tüketim Harcamaları: Dayanıklı Mallar (PCDGCC96):**
    *   Son Değer (2025-01-01): 2102.388 Milyar $
    *   Bir Önceki Değer (2024-10-01): 2120.74 Milyar $
    *   Çeyreklik Değişim Farkı: -18.352 Milyar $
    *   Çeyreklik Yüzdesel Değişim: Yaklaşık -%0.87
    *   *Yorum:* Dayanıklı mal harcamalarında belirgin bir düşüş yaşanmıştır. Bu kalem, genellikle ekonomik döngüye ve faiz oranlarına daha duyarlıdır. Bu düşüş, toplam PCE'deki yavaşlamanın ana nedenidir.

*   **Reel Kişisel Tüketim Harcamaları: Dayanıksız Mallar (PCNDGC96):**
    *   Son Değer (2025-01-01): 3476.21 Milyar $
    *   Bir Önceki Değer (2024-10-01): 3453.065 Milyar $
    *   Çeyreklik Değişim Farkı: +23.145 Milyar $
    *   Çeyreklik Yüzdesel Değişim: Yaklaşık +%0.67
    *   *Yorum:* Dayanıksız mal harcamaları artmaya devam etmiştir, ancak artış hızı bir önceki çeyreğe göre hafifçe yavaşlamıştır.

*   **Reel Kişisel Tüketim Harcamaları: Hizmetler (PCESVC96):**
    *   Son Değer (2025-01-01): 10799.975 Milyar $
    *   Bir Önceki Değer (2024-10-01): 10736.903 Milyar $
    *   Çeyreklik Değişim Farkı: +63.072 Milyar $
    *   Çeyreklik Yüzdesel Değişim: Yaklaşık +%0.59
    *   *Yorum:* Hizmet harcamaları da artışını sürdürmüştür, ancak çeyreklik büyüme hızı azalmıştır. Hizmetler, toplam PCE içinde en büyük paya sahiptir ve genellikle daha istikrarlı bir seyir izler.

*   **Reel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GDPC1):**
    *   Son Değer (2025-01-01): 23526.085 Milyar $
    *   Bir Önceki Değer (2024-10-01): 23542.349 Milyar $
    *   Çeyreklik Değişim Farkı: -16.264 Milyar $
    *   Çeyreklik Yüzdesel Değişim: Yaklaşık -%0.07
    *   *Yorum:* Reel GSYİH, 2025'in ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre çok hafif bir düşüş veya istatistiksel olarak anlamlı olmayan bir yatay seyir sergilemiştir. Bu, genel ekonomik büyüme momentumunda belirgin bir duraksamaya işaret etmektedir.

Bu temel istatistiksel bakış açısıyla, 2025'in ilk çeyreği, önceki çeyreklerdeki nispeten güçlü büyümenin ardından bir yavaşlama dönemi olarak öne çıkmaktadır. Özellikle tüketimdeki ivme kaybı ve GSYİH'deki durağanlaşma, ekonomik aktivitenin hız kestiğini göstermektedir. Dayanıklı mal harcamalarındaki düşüş, bu yavaşlamanın temel itici gücü olarak görünmektedir.

**2 - Haberlerin Entegrasyonu**

Güncel haber ve raporlar, elimizdeki temel tüketim ve GSYİH verilerinin sunduğu tabloyu desteklemekte ve daha geniş bir ekonomik bağlam sunmaktadır:

*   **Tüketim ve GSYİH İlişkisi Teyit Ediliyor:** Birden fazla haber kaynağı ("ABD Ekonomisi: Tüketim ve GSYİH İlişkisi", "Amerikan Ekonomik Göstergeleri: 2020-2025 Dönemi Analizi", "Amerikan Ekonomisi 2025 İlk Çeyrek Performansı") Reel PCE ile Reel GSYİH arasında güçlü bir eş-hareket olduğunu vurgulamaktadır. Tüketimin GSYİH'nin en büyük bileşeni olması nedeniyle, 2025 Q1'deki tüketimdeki belirgin yavaşlamanın GSYİH'deki yatay seyre veya hafif düşüşe doğrudan katkıda bulunduğu belirtilmiştir.

*   **Dayanıklı Mallar Harcamalarındaki Düşüşün Önemi:** Haberler, 2025 Q1'deki toplam tüketim yavaşlamasının ana nedeninin dayanıklı mal harcamalarındaki düşüş olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır ("ABD Reel Ekonomi Analizi ve Görünümü 2025", "Ekonomik Yavaşlama Sinyalleri: 2025 Q1 Analizi", "ABD Ekonomisi: Temel Göstergeler ve 2025 İlk Çeyrek Analizi"). Dayanıklı malların daha oynak yapısı ve ekonomik döngüye duyarlılığına dikkat çekilmiştir.

*   **İşgücü Piyasasında Soğuma Sinyalleri:** Geçmiş analizlerimize konu olan işgücü piyasası verileriyle ilgili haberler ("ABD İstihdam Trendleri 2020-2025", "ABD Yetişkin İşsizlik Oranları 2020-2025", "ABD Tarım Dışı İş İlanları (Aralık 2020 - Mart 2025)", "ABD Ekonomisi Durum Değerlendirmesi: İstihdam Direnci, Enflasyon Endişesi ve Fed'in Dengesi") genel bir soğuma eğilimine işaret etmektedir. Tarım dışı istihdam artış hızı yavaşlamış, işsizlik oranı hafifçe yükselmiş ve iş ilanları belirgin şekilde düşmüştür. İmalat sektöründeki çalışma saatlerinin durağanlaşması da bu tabloyu desteklemektedir. Bu durum, tüketimdeki yavaşlamanın bir yansıması veya öncüsü olabilir.

*   **Enflasyonun Yapışkanlığı:** TÜFE ve Çekirdek PCE gibi enflasyon göstergeleriyle ilgili haberler ("ABD Tüketici Fiyat Endeksi Analizi 2020-2025", "ENFLASYONUN GÖLGESİNDE ABD EKONOMİSİ: SIKI PARA POLİTİKASI VE RESESYON RİSKİ") enflasyonun hala Fed'in %2 hedefinin üzerinde olduğunu ve özellikle çekirdek enflasyonun yapışkanlığını vurgulamaktadır. Ücret artışlarının devam etmesi de enflasyonist baskıyı canlı tutmaktadır.

*   **Fed'in Artan Belirsizlik ve Risk Değerlendirmesi:** 7 Mayıs 2025 tarihli FOMC toplantısı kararlarına ilişkin haberler ("Fed Kararı ve Stagflasyon Riskleri", "Fed Kararı ve Ekonomik Belirsizlik 8 Mayıs 2025", "FOMC Para Politikası ve Ekonomik Görünüm - 7 Mayıs 2025", "Federal Rezerv'in Para Politikası Kararları (7 Mayıs 2025)", "Son dakika... Fed faiz kararını açıkladı - 7 Mayıs 2025") Fed'in faiz oranlarını sabit tuttuğunu ancak ekonomik görünüme ilişkin belirsizliğin arttığını ve *daha yüksek işsizlik ve daha yüksek enflasyon risklerinin arttığını* (yani stagflasyon riskinin yükseldiğini) açıkça belirttiğini göstermektedir. Bu, Fed'in kendi değerlendirmesinin de ekonomik tablonun zorlaştığı yönünde olduğunu teyit etmektedir.

*   **Yüksek Faizlerin Etkisi:** Haberler, yüksek faiz oranlarının konut sektörü ("ABD Konut Piyasasında Alarm...") ve dayanıklı mal harcamaları üzerindeki baskısını ima etmektedir. 10 yıllık Hazine getirilerindeki yıllık düşüş, piyasanın gelecekteki faiz/enflasyon beklentilerini bir yıl öncesine göre aşağı çektiğini, ancak son dönemde hafif bir yükseliş olduğunu göstermektedir ("FAİZLERİN GÖLGESİNDE ABD EKONOMİSİ...").

*   **Ticaret Politikası ve Belirsizlik:** Trump'ın tarife politikalarının ekonomik görünüm üzerinde belirsizlik yarattığı ve Fed'in kararını etkilediği belirtilmiştir. Artan tarifelerin enflasyonu artırma, büyümeyi yavaşlatma ve işsizliği yükseltme potansiyeli olduğu Fed tarafından dile getirilmiştir. Net ihracattaki dalgalanmaların (ithalatın ihracattan hızlı artması) 2025 Q1 GSYİH'sini etkilediği de haberlerde yer almıştır.

**3 - {sector_economist} Sektör Analiz Yorumları**

Bir sektör ekonomisti perspektifinden bakıldığında, elimizdeki veriler ve haberler, ABD ekonomisindeki farklı sektörlerin farklı hızlarda ve farklı zorluklarla ilerlediğini göstermektedir:

*   **Tüketim Sektörleri (Dayanıklı Mallar, Dayanıksız Mallar, Hizmetler):** 2025'in ilk çeyreği itibarıyla tüketimdeki genel yavaşlama, sektörler bazında farklılıklar göstermektedir. Dayanıklı mallar sektörü, yüksek faiz oranları ve ekonomik belirsizlikten en çok etkilenen alan gibi görünmektedir. Otomobil, mobilya gibi büyük ve genellikle krediye dayalı alımların ertelenmesi, bu sektördeki harcamaların düşmesine neden olmuştur. Dayanıksız mallar (gıda, giyim) ve hizmetler (sağlık, kira, eğlence) sektörleri ise hala büyüme göstermektedir. Hizmetler, pandemiden sonraki güçlü toparlanmasını sürdürmekte ancak büyüme hızı azalmaktadır. Bu, tüketicilerin temel ihtiyaçlara ve deneyimlere harcama yapmaya devam ettiğini, ancak büyük ve isteğe bağlı harcamalarda daha temkinli davrandığını göstermektedir.

*   **Konut Sektörü:** Konut sektörü, yüksek faiz oranlarının doğrudan ve en belirgin etkilediği sektörlerden biridir. Konut başlangıçlarındaki keskin düşüş ve konut yatırımlarındaki yatay seyir/hafif düşüş, inşaat faaliyetlerinin ve yeni konut talebinin baskı altında olduğunu göstermektedir. İnşaat izinlerinin nispeten daha dirençli kalması, geleceğe yönelik potansiyel arza işaret etse de, başlangıçlardaki düşüş, inşaatçıların piyasa koşulları nedeniyle projeleri ertelediğini veya iptal ettiğini düşündürmektedir. Bu sektördeki zayıflık, genel ekonomik büyüme üzerinde aşağı yönlü bir baskı oluşturmaktadır.

*   **İşletme Yatırımları (Konut Dışı Sabit Yatırımlar):** İlginç bir şekilde, konut dışı sabit yatırımlar (işletmelerin makine, ekipman, yapılar gibi varlıklara yaptığı yatırımlar) 2025'in ilk çeyreğinde güçlü bir artış göstermiştir. Bu, işletmelerin genel ekonomik yavaşlama sinyallerine rağmen uzun vadeli verimlilik artışı veya kapasite genişletme yatırımlarına devam ettiğini düşündürebilir. Bu sektördeki direnç, ekonominin bazı kesimlerinde hala temel bir güç olduğunu göstermektedir.
*   **İmalat Sektörü (Çalışma Saatleri):** İmalat sektöründeki ortalama haftalık çalışma saatlerindeki durağanlaşma veya hafif düşüş, bu sektördeki aktivitenin yavaşladığına işaret etmektedir. Bu durum, dayanıklı mal harcamalarındaki düşüşle uyumludur; dayanıklı mallara olan talep azalınca, bu malları üreten imalat sektöründe de aktivite düşebilir.

Genel olarak, sektör analizi, ekonominin homojen bir tablo sunmadığını, faiz oranlarına ve döngüsel faktörlere daha duyarlı sektörlerin (dayanıklı mallar, konut) belirgin bir yavaşlama yaşadığını, ancak hizmetler ve işletme yatırımları gibi diğer alanlarda bir miktar direncin devam ettiğini göstermektedir.

**4 - Geçmiş Analizler ile Bağlam**

Daha önceki analizlerimiz, ağırlıklı olarak işgücü piyasası göstergeleri (PAYEMS - Toplam Tarım Dışı İstihdam, UNRATE - İşsizlik Oranı) üzerine odaklanmıştı. Bu analizlerde, ABD işgücü piyasasının pandemi sonrası güçlü bir toparlanma ve büyüme trendi sergilediğini, ancak son dönemde istihdam artış hızının yavaşladığını ve işsizlik oranının tarihsel düşük seviyelerden hafifçe yükseldiğini gözlemlemiştik. İş ilanlarındaki belirgin düşüş de işgücü talebinde bir soğumaya işaret ediyordu.

Mevcut analizimizdeki tüketim ve GSYİH verileri, geçmiş analizlerimizdeki işgücü piyasası bulgularıyla tutarlılık göstermektedir. İşgücü piyasasındaki soğuma, genellikle tüketici güvenini ve harcama eğilimini etkiler. İstihdam artışının yavaşlaması ve işsizlikteki hafif yükseliş, hanehalklarının geleceğe yönelik gelir beklentilerini düşürebilir ve bu da özellikle büyük alımlar (dayanıklı mallar) gibi isteğe bağlı harcamalarda bir geri çekilmeye yol açabilir. 2025'in ilk çeyreğindeki tüketimdeki yavaşlama ve dayanıklı mallardaki düşüş, işgücü piyasasındaki bu soğumanın reel ekonomi üzerindeki etkilerinin somutlaştığını göstermektedir.

Geçmiş analizlerimizde enflasyonun yapışkanlığına da değinmiştik. Yüksek enflasyon, reel ücret artışlarını sınırlayarak veya düşürerek tüketici satın alma gücünü aşındırabilir. Bu da tüketimdeki yavaşlamaya katkıda bulunan bir diğer faktör olabilir.

Özetle, geçmiş analizlerimizdeki işgücü piyasası ve enflasyon bulguları, mevcut analizimizdeki tüketim ve GSYİH yavaşlamasını destekleyen ve açıklayan bir bağlam sunmaktadır. Ekonomi, işgücü piyasasındaki sıkılığın azalması ve enflasyonun yüksek kalması gibi zorluklarla mücadele ederken, bu zorlukların reel aktivite (tüketim ve büyüme) üzerindeki etkileri 2025'in ilk çeyreğinde daha belirgin hale gelmiştir.

**5 - {causation_analysis} - Sonuç İlişkisi Analizi**

Ekonomik göstergeler arasındaki ilişkiler karmaşıktır ve sadece bir birliktelik (korelasyon) ile gerçek bir neden-sonuç ilişkisini (causation) ayırt etmek önemlidir. Mevcut veriler ve haberler ışığında, bazı olası neden-sonuç ilişkileri hakkında yorum yapabiliriz:

*   **Yüksek Faiz Oranları -> Dayanıklı Mal ve Konut Harcamalarında Düşüş:** Bu, ekonomik teorinin beklediği ve verilerin desteklediği güçlü bir potansiyel neden-sonuç ilişkisidir. Federal Rezerv'in enflasyonla mücadele amacıyla uyguladığı sıkı para politikası sonucunda faiz oranları yükselmiştir. Yüksek borçlanma maliyetleri, otomobil, beyaz eşya gibi dayanıklı mal alımlarını ve konut kredilerini doğrudan pahalı hale getirir. 2025 Q1'deki dayanıklı mal harcamalarındaki düşüş ve konut sektöründeki zayıflık, bu nedensel etkinin bir sonucu olabilir.

*   **Tüketim Harcamalarındaki Yavaşlama -> GSYİH Büyümesinde Yavaşlama/Durağanlaşma:** Bu, GSYİH'nin tanımından kaynaklanan doğrudan bir ilişkidir. Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE), ABD GSYİH'sinin en büyük bileşenidir. Tüketimdeki büyüme hızının yavaşlaması, diğer bileşenler sabitken veya daha yavaş büyürken, matematiksel olarak GSYİH büyüme oranını düşürür. 2025 Q1'deki PCE yavaşlaması ve GSYİH'deki yatay seyir/hafif düşüş, bu doğrudan nedensel etkinin bir göstergesidir.

*   **Artan İthalat ve Genişleyen Ticaret Açığı -> GSYİH Üzerinde Negatif Etki:** GSYİH hesaplamasında net ihracat (ihracat - ithalat) bir bileşendir. Haberlerde belirtildiği gibi, ithalatın ihracattan daha hızlı artması ticaret açığını genişletir ve bu da GSYİH büyümesine negatif katkı sağlar. 2025 Q1'deki GSYİH'deki hafif düşüşün nedenlerinden biri olarak net ihracatın gösterilmesi, bu muhasebesel/nedensel ilişkinin o çeyrekteki etkisini yansıtmaktadır.

*   **Yapışkan Enflasyon -> Reel Satın Alma Gücünde Aşınma -> Tüketimde Yavaşlama:** Bu daha dolaylı bir nedensel yoldur. Eğer ücretler enflasyon kadar hızlı artmazsa, tüketicilerin reel satın alma gücü azalır. Bu durum, özellikle temel ihtiyaçlar dışındaki harcamalarda kısıtlamaya yol açabilir. Mevcut yüksek enflasyon ortamı, tüketimdeki yavaşlamanın altında yatan potansiyel nedenlerden biridir.

*   **İşgücü Piyasasında Soğuma -> Tüketici Güveninde Düşüş -> Harcamalarda Geri Çekilme:** İşgücü piyasasındaki zayıflama sinyalleri (yavaşlayan istihdam artışı, artan işsizlik riski), tüketicilerin geleceğe yönelik gelir ve istihdam güvenini azaltabilir. Azalan güven, hanehalklarını tasarruflarını artırmaya veya harcamalarını kısmaya teşvik edebilir. Bu da tüketimdeki yavaşlamaya katkıda bulunabilir.

Nedensellik analizinde karıştırıcı değişkenler ve tersine nedensellik riskleri her zaman mevcuttur. Örneğin, küresel ekonomik yavaşlama hem ABD ihracatını etkileyerek GSYİH'yi düşürebilir hem de ABD'deki firmaların yatırım kararlarını etkileyebilir. Ancak, elimizdeki veriler ve haberler, yüksek faizlerin dayanıklı mal ve konut üzerindeki etkisinin ve tüketimdeki yavaşlamanın GSYİH üzerindeki etkisinin, 2025'in ilk çeyreğindeki ekonomik yavaşlamanın temel nedenleri arasında yer aldığını güçlü bir şekilde düşündürmektedir.

**6 - {fundamental_analysis} Temel Analiz ve Detaylı Yorumlar**

Sağlanan tüm veriler, analiz bulguları ve haberler ışığında yapılan temel analiz, ABD ekonomisinin 2025 yılının ilk çeyreği itibarıyla karmaşık ve zorlu bir tablo sunduğunu göstermektedir.

*   **Ekonomik Sağlık:** Genel ekonomik sağlık karışık sinyaller vermektedir. İşgücü piyasası hala tarihsel standartlara göre nispeten güçlü olsa da (düşük işsizlik oranı), momentum kaybı açıktır (yavaşlayan istihdam artışı, düşen iş ilanları). Enflasyon yapışkanlığını korumaktadır, özellikle çekirdek enflasyon Fed'in hedefinin üzerindedir. En önemlisi, reel ekonomik aktivite (GSYİH) 2025 Q1'de neredeyse durma noktasına gelmiş veya hafifçe gerilemiştir. Tüketimdeki belirgin yavaşlama, bu zayıflığın ana kaynağıdır. Faiz oranlarına duyarlı sektörler (konut, dayanıklı mallar) açıkça baskı altındadır. İşletme yatırımlarındaki direnç olumlu bir nokta olsa da, genel resim bir yavaşlamayı işaret etmektedir.

*   **Büyüme Potansiyeli:** Kısa vadeli büyüme potansiyeli sınırlıdır. Yüksek faizler, tüketici harcamaları ve konut sektörü üzerinde baskı yaratmaya devam edecektir. Küresel ekonomik görünümdeki belirsizlikler ve potansiyel ticaret politikası değişiklikleri de ihracatı ve genel aktiviteyi etkileyebilir. Orta ve uzun vadeli potansiyel, enflasyonun kontrol altına alınma hızı, Fed'in politika ayarlamaları ve işletme yatırımlarının sürdürülebilirliğine bağlı olacaktır.

*   **Riskler:**

    *   **Stagflasyon:** Fed'in de açıkça belirttiği gibi, en önemli risklerden biridir. Yüksek enflasyonun devam etmesi ve ekonomik büyümenin yavaşlaması veya durması, hanehalkları ve işletmeler için zorlu bir ortam yaratır.
    *   **Resesyon (Sert İniş):** 2025 Q1'deki GSYİH'deki yatay seyir/hafif düşüş, resesyon riskinin arttığını göstermektedir. Eğer tüketim ve yatırım daha da zayıflarsa, ekonomi teknik olarak resesyona girebilir. Yüksek faizlerin gecikmeli etkileri henüz tam olarak hissedilmemiş olabilir.

    *   **Politika Belirsizliği:** Özellikle ticaret politikasına ilişkin belirsizlikler (tarifeler), işletmelerin yatırım ve tedarik zinciri kararlarını etkileyerek ekonomik görünümü daha da karmaşık hale getirmektedir. Fed'in de bu belirsizlik nedeniyle temkinli davrandığı görülmektedir.

*   **ABD Makroekonomik Sağlığının Büyük Resmi:** Ekonomi, pandemi sonrası güçlü toparlanmanın ardından bir "normalleşme" veya "yavaşlama" aşamasına girmiştir. Bu aşama, yüksek enflasyonun kalıcılığı ve büyüme momentumunun kaybı ile karakterize edilmektedir. Fed, "yumuşak iniş" (soft landing) senaryosunu gerçekleştirmeye çalışsa da, mevcut veriler "sert iniş" (hard landing) veya stagflasyon risklerinin arttığını göstermektedir.

*   **Global Karşılaştırmalar Bağlamı:** Sağlanan bağlamda doğrudan global karşılaştırmalar olmasa da, ticaret açığı ve tarife tartışmaları, ABD ekonomisinin küresel gelişmelerden etkilendiğini göstermektedir. Küresel talepteki değişimler ABD ihracatını, küresel tedarik zinciri sorunları ise enflasyonu etkileyebilir.

Temel analiz sonucunda, ABD ekonomisinin 2025'in ilk çeyreğinde belirgin bir yavaşlama yaşadığı ve önümüzdeki dönemde stagflasyon veya resesyon gibi önemli risklerle karşı karşıya olduğu görülmektedir.

**7 - {foresight} Ekonomik Tahminler**

Mevcut veri trendleri ve analiz bulguları ışığında, geleceğe yönelik olası ekonomik senaryolar hakkında gerekçeli öngörülerim şunlardır:

*   **Kısa Vade (Önümüzdeki 1-2 Çeyrek):** Ekonomik büyümenin yavaş seyretmesi veya hafif bir daralma yaşanması en olası senaryodur. Tüketim harcamaları, özellikle dayanıklı mallarda, yüksek faizlerin ve azalan tüketici güveninin etkisiyle baskı altında kalmaya devam edebilir. Hizmet harcamaları bir miktar direnç gösterse de, işgücü piyasasındaki soğuma yayılırsa bu direnç kırılabilir. Enflasyonun Fed'in hedefinin üzerinde kalması beklenmektedir, bu da Fed'in faiz indirimleri konusunda aceleci davranmasını engelleyecektir. Resesyon riski yüksektir ve yakından izlenmelidir.

*   **Orta Vade (Sonraki 1-2 Yıl):** Ekonominin patikası büyük ölçüde Fed'in para politikasına ve enflasyonun seyrine bağlı olacaktır.

    *   *Olası Senaryo 1 (Kontrollü Yavaşlama):* Enflasyon beklenenden daha hızlı bir şekilde Fed'in hedefine yaklaşırsa, Fed faiz indirimlerine başlayabilir. Bu, borçlanma maliyetlerini düşürerek konut ve dayanıklı mal sektörlerini canlandırabilir ve ekonomik büyümeyi destekleyebilir. Bu senaryoda, ekonomi bir resesyondan kaçınabilir veya hafif bir resesyon yaşayabilir.

    *   *Olası Senaryo 2 (Stagflasyon veya Sert İniş):* Enflasyon yüksek kalmaya devam ederse ve Fed faizleri yüksek tutmak zorunda kalırsa, ekonomik aktivite daha fazla baskı altına girecektir. Bu durumda, işsizlik artarken enflasyonun da yüksek seyrettiği bir stagflasyon dönemi veya daha derin bir resesyon yaşanması riski artar. Özellikle ticaret politikalarındaki belirsizlikler bu riski körükleyebilir.

*   **Uzun Vade (2+ Yıl):** Uzun vadeli görünüm, kısa ve orta vadeli zorlukların nasıl aşıldığına bağlı olacaktır. Eğer ekonomi başarılı bir şekilde dezenflasyon sürecini tamamlar ve yapısal reformlar (eğer yapılırsa) verimliliği artırırsa, sürdürülebilir büyüme potansiyeli yeniden canlanabilir. Ancak, demografik eğilimler, iklim değişikliği ve jeopolitik riskler gibi uzun vadeli faktörler de ekonomik potansiyeli etkileyecektir.

Bu öngörüler, mevcut verilere ve eğilimlere dayanmaktadır. Gelecekteki veri akışı, politika kararları ve beklenmedik şoklar (örneğin yeni bir küresel kriz, teknolojik atılım) bu senaryoları değiştirebilir.

**8 - {state_economist} Politika Çıkarımları ve Olası Öneriler**

Bir devlet ekonomisti perspektifinden, mevcut ekonomik tablo karşısında politika yapıcılar için bazı çıkarımlar ve olası öneriler şunlardır:

*   **Federal Rezerv (Para Politikası):**

    *   **Veri Odaklılık ve Sabır:** Fed'in mevcut "bekle ve gör" stratejisi, artan belirsizlik ortamında uygun görünmektedir. Faiz indirimleri konusunda aceleci davranmak, enflasyonun yeniden yükselmesi riskini taşır. Ancak, 2025 Q1 GSYİH verisi gibi büyümedeki belirgin yavaşlama sinyalleri, resesyon riskini artırmaktadır. Fed, hem enflasyon hem de işsizlik risklerine karşı dikkatli olmalı ve işgücü piyasasında keskin bir bozulma yaşanması durumunda politika duruşunu hızla gözden geçirmeye hazır olmalıdır.

    *   **Risk Yönetimi:** Politika kararları, hem enflasyonun kalıcı hale gelmesi hem de ekonominin sert bir iniş yapması risklerini dengelemelidir. Bu, zorlu bir dengelemeyi gerektirir.

    *   **Şeffaf İletişim:** Fed'in, karar alma sürecini ve ekonomik görünüme ilişkin değerlendirmelerini piyasalar ve kamuoyu ile açıkça paylaşması, belirsizliği azaltmaya yardımcı olabilir.

*   **Hükümet (Maliye Politikası ve Diğer Politikalar):**
    *   **Hedeflenmiş Destek:** Genel ve geniş çaplı mali teşvikler, mevcut enflasyonist ortamda uygun olmayabilir. Ancak, ekonomik yavaşlamadan orantısız şekilde etkilenen sektörlere (örneğin konut) veya hanehalklarına yönelik hedeflenmiş destek programları değerlendirilebilir.

    *   **Yapısal Konulara Odaklanma:** Tedarik zinciri esnekliğini artırmaya yönelik politikalar, gelecekteki arz şoklarının enflasyon üzerindeki etkisini azaltmaya yardımcı olabilir.

    *   **Ticaret Politikası Belirsizliğinin Azaltılması:** Tarife politikalarına ilişkin netlik sağlanması ve öngörülebilirliğin artırılması, işletmelerin yatırım kararları için kritik öneme sahiptir ve ekonomik belirsizliği azaltabilir.

    *   **Uzun Vadeli Yatırımlar:** Altyapı, eğitim ve Ar-Ge gibi alanlara yapılacak stratejik kamu yatırımları, uzun vadeli büyüme potansiyelini destekleyebilir, ancak bunun bütçe üzerindeki etkileri dikkatle yönetilmelidir. Egemen varlık fonu gibi fikirler, potansiyel uzun vadeli yatırım araçları olarak değerlendirilebilir, ancak mevcut tartışmalar projenin henüz erken aşamada olduğunu göstermektedir.

Devlet ekonomistleri, bu politikaların potansiyel etkilerini değerlendirmek ve kamu yararını en üst düzeye çıkaracak çözümler önermek için veri ve analizleri kullanmalıdır.

**9 - Federal Reserve System odaklı özel analiz yorumları:**

7 Mayıs 2025 tarihli Federal Rezerv (Fed) Para Politikası Kurulu (FOMC) toplantısı, mevcut ekonomik ortamın karmaşıklığını ve Fed'in karşı karşıya olduğu zorlukları net bir şekilde ortaya koymuştur.

*   **Faiz Kararı ve Duraklama:** Fed, politika faizini %4.25 - %4.50 aralığında sabit tutarak art arda üçüncü toplantıda değişikliğe gitmemiştir. Bu karar, piyasa beklentileriyle uyumluydu ve Fed'in agresif sıkılaştırma döngüsünün ardından bir "bekle ve gör" aşamasında olduğunu teyit etmektedir. Fed, geçmiş faiz artışlarının gecikmeli etkilerini gözlemlemek istemektedir.

*   **Artan Riskler ve Stagflasyon Endişesi:** FOMC bildirisindeki en dikkat çekici değişiklik, "daha yüksek işsizlik ve daha yüksek enflasyon risklerinin arttığı" ifadesinin eklenmesidir. Bu, Fed'in kendi değerlendirmesinde stagflasyon (yüksek enflasyon ve artan işsizlik/durgunluk) riskinin somut ve yükselen bir tehdit olarak görüldüğünü göstermektedir. Bu, Fed'in çifte görevini (maksimum istihdam ve fiyat istikrarı) aynı anda yerine getirme konusunda karşılaştığı zorluğun altını çizmektedir.

*   **Çelişkili Veriler ve Belirsizlik:** Fed, bir yandan ekonomik aktivitenin "sağlam bir hızla genişlemeye devam ettiğini" ve işgücü piyasasının "sağlam kaldığını" belirtse de, haberler 2025 Q1'de GSYİH'nin daraldığını ve işgücü piyasasında soğuma sinyalleri olduğunu göstermektedir. Bu çelişki, Fed'in bile ekonomik resmin tamamını yorumlamakta zorlandığını veya bildirideki dilin tam olarak sahadaki durumu yansıtmadığını düşündürmektedir. Fed'in "ekonomik görünüme ilişkin belirsizliğin daha da arttığı" tespiti, bu karmaşık veri ortamını yansıtmaktadır.

*   **Veri Odaklı Gelecek:** Fed, gelecekteki politika ayarlamalarının tamamen "gelen verilere, gelişen görünüme ve risk dengesine" bağlı olacağını yinelemiştir. Bu, faiz indirimlerinin zamanlamasının veya ek sıkılaştırmanın (eğer gerekirse) ekonomik göstergelerin nasıl gelişeceğine bağlı olacağı anlamına gelir. Özellikle işgücü piyasasında keskin bir bozulma yaşanırsa, Fed'in politika değiştirebileceği ima edilmiştir.

*   **Bilanço Küçültme:** Fed, bilanço küçültme (parasal sıkılaştırmanın bir diğer aracı) sürecine devam etme kararlılığını sürdürmüştür. Bu, genel finansal koşulların sıkı kalmasına katkıda bulunmaktadır.

*   **Tarifelerin Etkisi:** Fed Başkanı Powell, Trump'ın tarife politikalarının ekonomik görünüm üzerinde önemli bir belirsizlik yarattığını ve potansiyel olarak enflasyonu artırıp büyümeyi yavaşlatabileceğini açıkça dile getirmiştir. Bu, para politikasının etkinliğini sınırlayabilecek dışsal bir faktör olarak öne çıkmaktadır.

Özetle, Fed'in son kararı ve açıklamaları, ABD ekonomisinin bir dönüm noktasında olduğunu, büyüme momentumunun yavaşladığını, enflasyonun inatçı kaldığını ve hem resesyon hem de stagflasyon risklerinin arttığını teyit etmektedir. Fed, bu zorlu ortamda temkinli bir duruş benimsemiş ve gelecekteki adımlarını verilere bağlamıştır.

**10 - Sonuç**

Yapılan kapsamlı analiz sonucunda, Amerika Birleşik Devletleri ekonomisinin 2025 yılının ilk çeyreğinde belirgin bir yavaşlama yaşadığı görülmektedir. Reel GSYİH, bir önceki çeyreğe göre neredeyse hiç büyüme göstermemiş veya hafifçe daralmıştır. Bu durumun temel nedeni, GSYİH'nin en büyük bileşeni olan Reel Kişisel Tüketim Harcamalarındaki belirgin ivme kaybıdır. Tüketimdeki bu yavaşlama ise, özellikle yüksek faiz oranlarına ve ekonomik belirsizliğe daha duyarlı olan dayanıklı mal harcamalarındaki keskin düşüşten kaynaklanmaktadır.

Bu ekonomik yavaşlama, işgücü piyasasındaki soğuma sinyalleri (yavaşlayan istihdam artışı, artan işsizlik oranı, düşen iş ilanları) ve Fed'in hedefinin üzerinde kalmaya devam eden yapışkan enflasyon (özellikle çekirdek PCE) ile aynı zamana denk gelmektedir. Faiz oranlarına duyarlı diğer sektörler, özellikle konut sektörü, baskı altında kalmaya devam etmektedir.

Federal Rezerv'in 7 Mayıs 2025 tarihli kararı ve açıklamaları, bu zorlu ekonomik tabloyu teyit etmektedir. Fed, faiz oranlarını sabit tutmuş ancak ekonomik görünüme ilişkin belirsizliğin arttığını ve *daha yüksek işsizlik ve daha yüksek enflasyon risklerinin arttığını* (yani stagflasyon riskinin yükseldiğini) açıkça belirtmiştir. Bu, Fed'in para politikasını yürütürken karşı karşıya olduğu zorlu dengeyi yansıtmaktadır; hem enflasyonla mücadele etmeli hem de ekonominin resesyona girmesini önlemeye çalışmalıdır.

Mevcut ekonomik görünüm, kısa vadede büyümenin zayıf kalacağını ve stagflasyon veya resesyon risklerinin yüksek olduğunu düşündürmektedir. Ekonominin gelecekteki patikası, enflasyonun nasıl gelişeceğine, işgücü piyasasının ne kadar soğuyacağına ve Fed'in bu verilere nasıl yanıt vereceğine bağlı olacaktır. Ticaret politikasına ilişkin belirsizlikler de ekonomik görünüm üzerinde ek bir risk faktörü oluşturmaktadır.

Özetle, 2025'in ilk çeyrek verileri, ABD ekonomisinin pandemi sonrası güçlü toparlanma aşamasından çıkarak, büyüme momentumunun belirgin şekilde azaldığı, enflasyonun inatçı kaldığı ve önemli aşağı yönlü risklerin arttığı kritik bir döneme girdiğini göstermektedir. Politika yapıcılar, bu karmaşık ve belirsiz ortamda dikkatli ve veri odaklı hareket etmek zorundadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder